Harika bir konu seçimi! İşte “Google PageSpeed Insights’ta 100 Puana Ulaşmak: Hayal Değil, İşte Yöntemleri” başlıklı, 2025 yılının en güncel tekniklerini ve stratejilerini içeren kapsamlı blog yazısı.


Google PageSpeed Insights’ta 100 Puana Ulaşmak: Hayal Değil, İşte Yöntemleri

Web sitenizin hızı, artık sadece bir teknik detay değil, kullanıcı deneyiminin ve arama motoru sıralamalarının temel direğidir. Google’ın PageSpeed Insights (PSI) aracıyla sitenizi test ettiğinizde karşınıza çıkan skorlar, sitenizin hem mobil hem de masaüstü cihazlardaki performans karnesidir. 70-80’li puanlar iyi bir başlangıç olsa da, dijital rekabette öne çıkmanın ve kullanıcıyı sitede tutmanın anahtarı, o sihirli “100 puan” hedefine ulaşmaktan geçiyor.

Peki, Google PageSpeed Insights’ta 100 puana ulaşmak gerçekten mümkün mü? Kesinlikle evet. Ancak bu, tek bir eklenti kurmakla veya birkaç resmi sıkıştırmakla başarılacak bir iş değil. Bu hedefe ulaşmak, sunucu seviyesinden koda, görsellerden kullanıcı tarafı işlemelere kadar uzanan bütünsel bir optimizasyon stratejisi gerektirir.

Bu rehberde, 2025’in en güncel yöntemleriyle sitenizi nasıl zirveye taşıyacağınızı adım adım anlatacağız. Kemerlerinizi bağlayın, çünkü sitenizi uçuşa geçirecek teknik detaylara dalıyoruz!

100 Puana Giden Yolun Temeli: Core Web Vitals

Google, bir sitenin kullanıcı deneyimini ölçmek için Core Web Vitals (Temel Web Verileri) metriklerini kullanır. 100 puana ulaşmak, aslında bu üç temel metriği mükemmelleştirmek anlamına gelir:

  • Largest Contentful Paint (LCP): Sayfanın en büyük içeriğinin (genellikle bir resim veya video) ne kadar sürede yüklendiğini ölçer. Hedef: 2.5 saniyenin altı.
  • First Input Delay (FID) / Interaction to Next Paint (INP): Kullanıcının bir sayfayla ilk etkileşime geçtiği andan (örneğin bir butona tıkladığı) tarayıcının bu etkileşime yanıt verdiği ana kadar geçen süreyi ölçer. (INP, Mart 2024 itibarıyla FID’nin yerini alan daha gelişmiş bir metriktir). Hedef: 200 milisaniyenin altı.
  • Cumulative Layout Shift (CLS): Sayfa yüklenirken yaşanan beklenmedik görsel düzen kaymalarını ölçer. Hedef: 0.1’in altı.

PageSpeed Insights’taki tüm öneriler, aslında bu üç metriği iyileştirmeye yöneliktir. Şimdi bu hedeflere ulaşmak için neler yapabileceğimize bakalım.

Adım 1: Sunucu ve Altyapı Optimizasyonu (Temeli Sağlam Atın)

Her şey, sitenizin barındığı yerde başlar. Yavaş bir sunucuyla 100 puana ulaşamazsınız.

  • Kaliteli Hosting’e Yatırım Yapın: Paylaşımlı hosting’ler genellikle yavaş yanıt sürelerine sahiptir. LiteSpeed, NGINX gibi modern web sunucuları kullanan, NVMe SSD depolama sunan ve sunucu konumu olarak Türkiye’yi seçebileceğiniz kaliteli bir hosting firmasına geçin.
  • TTFB (Time to First Byte) Süresini Düşürün: Sunucunun ilk baytı gönderme süresi kritik öneme sahiptir. İyi bir hosting ve sunucu tarafı önbellekleme (server-side caching) ile TTFB’yi 200ms’nin altına çekmeyi hedefleyin.
  • CDN (Content Delivery Network) Kullanın: Cloudflare, BunnyCDN gibi bir CDN hizmeti, sitenizin statik dosyalarını (CSS, JS, görseller) kullanıcının coğrafi konumuna en yakın sunucudan teslim ederek LCP süresini dramatik şekilde düşürür. Özellikle uluslararası ziyaretçileriniz varsa bu bir zorunluluktur.

Adım 2: Görsel ve Medya Optimizasyonu (En Büyük Suçlular)

Düşük PageSpeed skorlarının en yaygın nedeni, optimize edilmemiş görsellerdir.

  • Modern Resim Formatları Kullanın: AVIF ve WebP: JPEG ve PNG formatları artık geçmişte kaldı. AVIF, JPEG’e göre %50’ye varan daha fazla sıkıştırma sunarken, WebP de PNG’ye göre şeffaf arka plan desteğiyle çok daha verimlidir. WordPress için ShortPixel veya Imagify gibi eklentiler, görsellerinizi otomatik olarak bu modern formatlara çevirebilir.
  • Doğru Boyutlandırma ve “Lazy Load”: Görselleri, sayfada görünecekleri maksimum boyutta yükleyin. 1200px genişliğindeki bir alana 4000px’lik bir resim yüklemek, israftan başka bir şey değildir. Ayrıca, ekran dışında kalan (kullanıcı aşağı kaydırmadan görmeyeceği) tüm görseller ve videolar için “Lazy Load” (Tembel Yükleme) özelliğini mutlaka aktif edin. WordPress 5.5 ve sonrası sürümler bunu yerel olarak desteklemektedir.
  • LCP Görselini Önceliklendirin: Sayfanın en büyük ve ilk görünen görseli (LCP elementi) için “Lazy Load” özelliğini devre dışı bırakın. Bu görselin hemen yüklenmesi gerekir. Hatta <link rel="preload"> etiketiyle tarayıcıya bu görseli öncelikli olarak indirmesi talimatını verebilirsiniz.

Adım 3: CSS ve JavaScript Optimizasyonu (Kod Kalabalığını Azaltın)

Modern web siteleri JavaScript’e bağımlıdır, ancak bu bağımlılık performansı olumsuz etkileyebilir.

  • Kritik CSS (Critical CSS) Oluşturun: Sayfanın ilk açılışta görünen kısmı (“above the fold”) için gerekli olan CSS kodlarını ayrıştırıp doğrudan HTML’in içine (<head> etiketleri arasına) gömün. Geri kalan CSS kodlarını ise ertelenmiş (asenkron) olarak yükleyin. WP Rocket gibi premium önbellekleme eklentileri bu işlemi otomatik olarak yapabilir.
  • Kullanılmayan CSS ve JS’i Kaldırın veya Geciktirin: Birçok tema ve eklenti, sitenin her sayfasında, o sayfada kullanılmasa bile kendi stil ve script dosyalarını yükler. Perfmatters veya Asset CleanUp gibi eklentilerle, belirli sayfalarda gereksiz olan CSS/JS dosyalarını devre dışı bırakabilirsiniz.
  • JavaScript’i Erteleyin (Defer) ve Geciktirin (Delay):
    • Defer: JavaScript dosyalarının HTML ayrıştırıldıktan sonra yüklenmesini sağlar, bu da sayfa içeriğinin daha hızlı görünmesine olanak tanır.
    • Delay: JavaScript’in yalnızca bir kullanıcı etkileşimi (fare hareketi, kaydırma vb.) olduğunda yüklenmesini sağlar. Bu, özellikle reklamlar, analiz script’leri (Google Analytics), sohbet botları gibi üçüncü taraf kodlar için son derece etkilidir ve INP skorunu iyileştirir.

Adım 4: Font Optimizasyonu ve Düzen Kaymalarını Engelleme (CLS)

Web fontları ve dinamik içerikler, CLS skorunu olumsuz etkileyen başlıca faktörlerdir.

  • Fontları Yerel Olarak Barındırın: Google Fonts gibi harici servislerden font çağırmak yerine, font dosyalarını kendi sunucunuza indirip oradan çağırın. Bu, harici sunucuya yapılan bir isteği ortadan kaldırır.
  • font-display: swap; Kullanın: Bu CSS özelliği, özel font yüklenene kadar tarayıcının bir sistem fontu göstermesini sağlar. Bu, metnin görünürlüğünü hızlandırır ancak bazen font değişimi sırasında küçük bir kaymaya neden olabilir.
  • CLS’yi Sıfırlamanın Altın Kuralı: Boyutları Önceden Belirtin: Sayfadaki tüm görseller, iframe’ler ve reklam alanları için width ve height (genişlik ve yükseklik) niteliklerini mutlaka belirtin. Böylece tarayıcı, bu elementler yüklenmeden önce bile onlar için ne kadar alan ayırması gerektiğini bilir ve sayfa düzeni kaymaz.

Sonuç: 100 Puan Bir Hedef Değil, Süreçtir

Google PageSpeed Insights’ta 100 puana ulaşmak, sitenize olan bağlılığınızı ve kullanıcılarınıza verdiğiniz değeri gösteren bir nişandır. Bu hedefe ulaşmak, yukarıda belirtilen tüm adımların dikkatli bir şekilde uygulanmasını gerektirir.

Unutmayın, web teknolojileri sürekli gelişiyor. Bugün 100 puan aldığınız bir site, yeni güncellemeler veya eklediğiniz yeni bir eklenti sonrası düşüş yaşayabilir. Bu nedenle performans optimizasyonu, tek seferlik bir görev değil, sürekli bir bakım ve iyileştirme sürecidir.

Sitenizi düzenli olarak test edin, yeni teknolojileri takip edin ve en önemlisi, ziyaretçilerinize olabildiğince hızlı ve sorunsuz bir deneyim sunmaya odaklanın. Başarı, kaçınılmaz olarak gelecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir